Bir zamanlar zeyrek’de konak vardı

İbrahim Ceylan: “Fatih’de Mehmet Emin Tokadi Hazretleri’nin tam karşısında, tam karşısında bir köşkte yaşıyorduk. Kiracı olarak yaşadığımız köşkün su sarnıcı vardı, o sarnıca kapı açtılar tabelasına da çilehane diye tabela astılar. Bunu kim yaptı bilmiyoruz ama orası yaşadığımız köşkün su sarnıcıydı.”

Yıllar içinde İstanbul’da birçok mahalle, birçok semt değişti. Bugün gördüğünüz binaların yerinde ne tarihi camiler, ne hamamlar ne çeşmeler vardı. Bir kısmını kendimiz yıktık, bir kısmına da sahip çıkmadık yıkıldı. İşte Fatih –Zeyrek semtinde çocukluğunu geçiren MÜSİAD üyesi İşadamı ve Gönüllüler Grubu Başkanı İbrahim Ceylan ile Zeyrek ve Unkapanı’nı konuştuk:

 

SARNIÇ GİRİŞİ ÇİLEHANE(!) OLDU

-Bize Zeyrek ve Unkapanı’nda yaşadığınız çocukluk yıllarını anlatır mısınız?

Mehmet Emin Tokadi Hazretleri’nin tam karşısında bir köşkte yaşıyorduk. Kiracı olarak yaşadığımız köşkün su sarnıcı vardı, o sarnıca kapı açtılar tabelasına da çilehane diye tabela astılar. Bunu kim yaptı bilmiyoruz ama orası yaşadığımız köşkün su sarnıcıydı. İçinde hamam olan bir sarnıçtır.

Bugün orada bir cami var, değerli bir iş adamımız tarafından orası değil mi?

Evet, orada evin hamam duvarına bu cami yapıldı. Biz burada otururken kapıyı açar açmaz ilk komşumuz Tokadi hazretleriydi. Onun gölgesinde büyüdük ve okumadan geçme tembihi vardı annemizin. Yanımızda Kanlı Medrese vardı. Caminin olduğu yerde İstanbul’un at arabacıları vardı. Roman vatandaşlarımız vardı. Karşımızda kilise camisinin (Zeyrek Camii) altında gecekondular vardı. KANLI MEDRESE civarında İstanbul’un at arabacıları vardı. Esrar bulaşmış insanlar da yaşarlardı ama o günkü birbirlerine olan saygı şimdi yok maalesef.

Orada sosyal hayat nasıldı?

Her türlü insan vardı laleli zengini gecekondu sakini ama dostluk vardı. Güzel bir topluluktu. Sinema vardı her hafta yağlı güreşler yapılırdı. Saraçhanede çok geniş bir bulvar vardı. Şimdiki İMÇ plakçılar çarşısının olduğu yer kadınlar pazarıydı. İtfaiyenin orada değildi ve yan tarafında top sahası vardı.

İMÇ’nin yapılış gayesi neydi aslında?

1958 yılında İMÇ başlayınca orası değişti. Menderes’in ömrü yetmediği için Manifaturacılar esnafının mağdur olmaması için Beyazıt Meydan’ından gelen yol İMÇ ye bağlanacaktı. Ömrü vefa etmedi. Menderes’in belediye yapılışında işçileri motive etmek için her sabah uğrardı. Şu anda Unkapanı’ndan aşağı inerken sağ tarafta kadınlar pazarı sol taraf türbeydi.

O dönemde en çok şikâyet edilen tarihi eserlerin yıkımlarıydı değil mi?

Aksaray’da lunapark için sadece 14 adet cami yıkılmıştır. Zeyrek’te çok bir değişiklik olmadı. Vatan ve Millet caddesinde tramvaylar birbirine yakın giderdi. Orası için çokça cami yıkıldı tabi.

ZEYREK’DE RAMAZAN BİR BAŞKAYDI

Zeyrek’de Ramazan ayının ihyası nasıldı?

İftarlar, teravih ve sahurlar. Ramazanda her gece büyük camilere giderdik. Şehzadebaşı, Fatih genelde teravihleri orada kılardık. Ev sohbetleri çok farklıydı. Büyük köşkte yaşardık. İskender Paşa’dan babamın arkadaşları bizde toplanırdık. Mehmet Zahit Kotku hazretleri Bursa’dan geldiğinde bizde konaklamıştı. Sohbetlerinde biz çocuğuz tabi. Babamlardan dinlerdik. Gümüş Motorun proje konuşmaları bizim evde olmuş.

 

Bu röportaj Erkam Radyo’da yayınlanmıştır. İstanbul’un Sırları Programı/ Fahri Sarrafoğlu