Bir Zamanların İrfan Mektebi Şimdi Müze !

 Beyoğlu’nda Yüksek Kaldırım’a inen yokuşun başında rengârenk ağaçlarla bezenmiş bir müze sizi karşılar. Tarihi yapıyı gelişigüzel gezenler, buranın İstanbul’un en eski irfan mektebi olduğunu ilk bakışta fark edemezler

 Galata Mevlevîhanesi. Bir diğer adıyla Kulekapı Mevlevîhanesi… Osmanlı padişahı II. Beyazıt döneminde beylerbeyi olan İskender Paşa’nın av çiftliği üzerine 1491 yılında inşa edilen ve günümüzde ‘Divan Edebiyatı Müzesi’ olarak kullanılan bir tarihi mekan. Yüzyıllar boyunca musiki ile bilimi bir arada kaynaştıran mevlevihaneyi asıl anlamlı kılan ise, Divan Edebiyatı’nın büyük ustalarından Şeyh Galib’i bağrında misafir etmesidir.

Beyoğlu’na manevi esinti veren bir müze

1975 yılında müze olarak hizmete açılmış olan Galata Mevlevihanesi diğer adıyla Kulekapı Mevlevihanesi devrinin kültürünü ve sanatını yansıtan kurumlardan biridir. Yüzyıllar boyunca musiki ile bilimi bir arada kaynaştıran mevlevihanelerin Türk kültürüne etkileri büyük olmuştur. Mevlevihanelerin çevresinde toplanan pek çok kişi güzel sanatların pek çok dalında öğrenim görmüş ve bilimsel alanda kendilerinden uzun uzun söz ettirmişlerdir. Beyoğlu semtinde Yüksekkaldırım’a inen yokuşun başında yer alan mevlevihane, İstanbul’un en eski mevlevihanesidir. II. Sultan Beyazıd Devrinin beylerbeyi olan İskender Paşa’nın av çiftliği üzerine 1491 yılında inşa edilmiştir. İlk şeyhi de Mehmed Semâ-i Çelebi’dir. Mevlevihane Sultan III. Mustafa zamanında (1766) yangın geçirmiş ise de aynı sultan zamanında bugün ayakta olan mevlevihane yaptırılmıştır. Bina daha sonraki yıllarda Sultan III.Selim, II. Mahmud ve Abdülmecid zamanlarında onarım görmüştür. Faaliyetini 1925 yılına kadar sürdüren mevlevihane 1967-1972 yılları arasında tekrar onarılmıştır. Külliye halinde inşa edilmiş olan mevlevihane; semahane, derviş hücreleri, şeyh dairesi ve hünkar mahfeli, bacılar kısmı, kütüphane, sebil, muvakkithane, mutfak, türbeler ve hazineden oluşmaktadır.

MÜZEDEN BÖLÜMLER

Semahane
Müze olarak kullanılmakta olan bu ahşap kısmın giriş kapısı üzerinde Sultan Abdülmecid’in tamir kitabesi yer almaktadır ve 1853 tarihini taşımaktadır. Bina sekizgen planlıdır ve 18. yüzyıl Barok üslubunun güzel örneklerinden biridir. Bu bölümde Türk musiki aletleri ile, Mevlevi kültürüne ait eserler sergilenmektedir. Ahşap kafeslerle ayrılmış olan üst kısmında ise kronolojik sıra ile divan şairlerinin divanları ile mevlevihanede yetişmiş olan Şeyh Galib, İsmail Ankaravî, Esrar ve Fasih Dedeler ile Şair Leylâ Hanım’a ait el yazması eserler yer almaktadır. Şeyh dairesi ve Hünkar mahfeli üst kattadır.

Derviş Hücreleri

ExifJPEG

Kâgirdir ve yan yana dizilmiş odalardan meydana gelmiştir.

Türbeler

Şeyh Galib Türbesi; 19.yüzyıl başlarında Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kare planlıdır. İçinde mevlevihanede şeyhlik yapmış olan Mehmed Ruhi, Hüseyin, İsa Selim Efendiler ile Mesneviyi ilk şerh eden Şarih-i İsmail Ankaravî ve Şeyh Galib Efendi gömülüdür.

Halet Said Efendi Türbesi; diğer türbe ile aynı tarihte yapılmıştır. Kare planlıdır. İçinde Şeyh Kudretullah, Ataullah efendiler ile Halet Said Efendi ve Ubeydullah Efendi’nin eşi Emine Esma Hanım gömülüdür.

Burada tabii önemli bir notu eklemeden geçmeyelim, Halet Efendi Padişah 2 Mahmut dönemi vezirlerindendi. Kendisinden çok çeken 2.Mahmud seni Mevlana’ya havale ediyorum diyerek Konya’ya sürgün gönderildi. Bir müddet sonra da orada da rahat durmayınca başı kesilerek İstanbul’a getirildi. Burada gördüğünüz mezar gövdesiz mezardır. Başı burada, gövdesi Konya’da olduğu kayıtlarda geçmektedir…

Sebil ve Muvakkithane

Girişin sağında yer almaktadır. Kâgir olan yapı 19.yüzyıl başlarında inşa edilmiştir.

Kütüphane

Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Muvakkithane’nin üst katında yer alır. İçinde 3455 cilt kitap bulunmaktadır.

Hâzire (Mezarlık)

Mevlevihanede şeyhlik yapmış olanlarla, eşleri, kudumzenler, neyzenler, divan sahibi şairler gömülüdür. Ayrıca Humbaracı Ahmed Paşa’nın, Türkiye’de ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika’nın, ünlü bestekâr Vardakosta Seyyid Ahmed Ağa’nın, Nayi Osman Dede’nin ve Tepedelenli Ali Paşa’nın aile efradının mezarları bulunmaktadır. Mezar taşları yazı ve süslemeler açısından da çok değerlidir. Müze alanı içerisinde bulunan Şeyh Galib Türbesi her gün ziyaret ediliyor. Türbenin içinde, Mevlevihanede şeyhlik yapmış olan Mehmed Ruhi Hüseyin, İsa Selim Efendiler ile Mesnevi şarihi İsmail Ankaravi ve Şeyh Galib Efendi”nin sandukaları bulunuyor. Şeyh Kudretullah, Ataullah Efendiler ile Halet Said Efendi ve Ubeydullah Efendi”nin eşi Emine Esma Hanımın gömülü olduğu Halet Said Efendi Türbesi de diğer türbelerle aynı tarihte yapılmış.

Kitabe:

Tarihi mevlevîhanenin giriş kapısı üzerinde Sultan Abdülmecid’in tamir kitabesi yer almaktadır. Müze olarak kullanılmakta olan bu ahşap kısmın giriş kapısı üzerinde Sultan Abdülmecid`in tamir kitabesi yer almaktadır ve 1853 tarihini taşımaktadır. Bina sekizgen planlıdır ve 18. yüzyıl Barok üslubunun güzel örneklerinden biridir. Müze, 500 yıldan beri varlığını koruyan Mevlevîhanenin çok önemli bir eser olduğunu, turistlerin ve İstanbul’un tarihî mekânlarına ilgi duyan insanların müzeyi ziyaretçisiz bırakmadıkları bir gerçek. Mevlevîhanenin bahçesi de içi gibi ayrı bir güzelliğe sahip. Yüzlerce senelik ağaçlar, suyu halen Terkos gölünden gelen Hasan Ağa Çeşmesi ve Âdile Sultan şadırvanıyla müzeye oldukça ilgi çekici bir görünüm kazandırıyor. Burada bulunan Mevlevî mezarlığı da âdeta bir mezar taşları müzesini andırıyor. İç içe bulunan tüm bu tarihî değerleri ve yeşillikler arasındaki zarafetiyle Divan Edebiyatı Müzesi, Beyoğlu’nda görülmesi gereken yerler arasında en başta geliyor.

Çalınan el yazması Kuranı Kerim

Divan Edebiyatı Müzesi”ne giren hırsızlar kaşla göz arasında 170 yıllık el yazması büyük boy Kur”an-ı Kerim”i alıp kayıplara karıştı. Müzenin girişindeki vitrinde muhafaza edilen Kur”an, Sultan II. Mahmud”un kız kardeşi Adile Sultan”ın annesi Zenginar Hanım tarafından Mevlevihaneye hediye edilmişti.

Müze eser dolu
Divan Edebiyatı Müzesi”nde birbirinden önemli eserler mevcut. Başta divan şairlerinin divanları ile Mevlevihanede yetişmiş Şeyh Galib, İsmail Ankaravi, Esrar ve Fasih dedelere, şair Leyla Hanım”a ait el yazması eserler bulunuyor. Yine müze bünyesinde bulunan 4 bin kitaptan oluşan İbrahim Müteferrika Kütüphanesi”nde de (Halet Said Kütüphanesi) 260 adet el yazması eser bulunuyor. El yazmalar 13. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasındaki dönemi kapsıyor. 81 taş baskı kitabın da bulunduğu kütüphane, ihtisas özelliğiyle araştırmacılara önemli kaynak niteliğinde. Cemalettin Server Revnakoğlu”nun özel arşivi de Divan Edebiyatı Müzesi”nde bulunuyor. Bu arşivde İstanbul”da özellikle modernleşme sürecindeki kıyımda kaybolan her türlü Osmanlı eseri hakkında detaylı bilgi, belgeleriyle birlikte yer alıyor. 17. yüzyıldan başlayıp 20. yüzyıla kadar uzanan dönemi kapsayan tarihi halı, kilim, seccade türü eserler de sergileniyor. Mevlevihaneden dolayı müzede, tekke eşyaları, her türlü şeyh derviş malzemesi, onlara ait mutfak gereçlerinin yanı sıra divanlar, küçük Kur”an-ı Kerim”ler, virdler, eski tekkelerden kalma takke ve tespihler dikkat çekiyor. Yükte hafif pahada ağır eserlerin bulunduğu Divan Edebiyatı Müzesi yerlilerin yanı sıra yabancıların da ilgisini çekiyor.

Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/divan-edebiyati-muzesi