BU “ÇANIN” NE CANI OLDUĞUNU BİLİYOR MUYUZ?

İstanbul’da Harbiye Askeri müzeyi gezerken kenarda duran bu çanı gördüm. Bu çan aslında o kadar önemli ki, eğer bizler birbirimize kündekari gibi (civisiz geçmeli birbirine sıkı sıkı bağlı) olmazsak Allah korusun tekrar bulunduğu yere asılabilir. Efendim, nedir bu çanın hikayesi, nereye asıldı, geri nasıl indirildi vb diyorsanız işte cevabı şöyle:

UTANÇ ANITI OLARAK BİLİNİYORDU
Osmanlı devleti 93 harbi diye bilinen savaş sonrasında yenilince Rusya ile Ayastefanos anlaşması yapıldı. 3 Mart 1878 tarihinde antlaşma imzalandı. Tamamı yirmi dokuz madde olan antlaşmaya göre Ruslar bugünkü Yeşilköy’de ölen askerleri için bir kilise ve anıt yapacaklardı. Anıtın yapılma nedeni görünüşte oldukça makul karşılandı ama anıtın yapımı ilerleyince anıtın yavaş yavaş bir utanç anıtı olduğu ortaya çıktı.  Anıt aslında savaş sırasında yaşamını yitiren 5.000 civarında Rus askeri çok dağınık bir biçimde ve çeşitli mezarlıklarda gömülmüştü. Rus hükümeti soruna çözüm olarak dini gerekler için bir şapel eşliğinde mezarları bir kemik gömütlüğünde birleştirmek isteğindeydi. Anıt, Osmanlı Devleti tarafından Rus Devletine savaş tazminatı olarak yapılmıştı. Yapımına 1895’te başlanan anıt ise önerinin amacını aşan bir biçimde ve boyutta gerçekleşti. Aslında Rus hükümetince istenen, Rus Zaferini simgeleyen bir anıtın dikilmesi idi. Dikilen anıt ise, II. Abdülhamit’in itirazı üzerine varılan bir uzlaşmanın sonunda kabul edilen haliydi.

Anıtın yıkılışı 

İSTANBUL HALKININ KABUL ETMEDİĞİ BİR ANIT
Anıt, Rusya’nın İstanbul’daki askeri ataşesi Albay Peçkov tarafından belirlenen prensipler çerçevesinde Rus mimar Bozarov tarafından tasarlanıp yapılmıştı. Ayastefanos (Yeşilköy) Rus Anıtı, kare plan taşıdığı soğan kubbeli piramidal bir kuleyle tamamlanan bir yapı olarak tasarlanmıştı. Anıt bitince aslında anıtın izin verilen anıtın dışında yapıldığı görüldü ve İstanbul halkı bu anıta çok tepki gösterdi.
VE ANIT BAKIN NASIL YIKILIYOR?
I. Dünya Savaşı başlaması ve Rusya’ya savaş açılmasıyla birlikte 14 Kasım 1914 tarihinde yıkıldı. Mahmut Şevket Paşa, I. Dünya Savaşının ilan edildiği tarihlerde bu anıtın utanç kaynağı olduğunu düşünüyordu. Önce çanı indirtip askeri müzeye göndertti daha sonra da eşyaları toparlatıp polis müdürlüğüne teslim etti.
Osmanlı devletinin İttifak Devletleri’nin yanında yer almasının kesinleşmesiyle Ayatefanos Rus Abidesi’nin yıkılması Milli bir dava haline geldi, özellikle yazdığı makalelerle Aka Gündüz konuyu bütün halkın sorunu haline getirmişti. Savaşın resmen ilan edilmesinden 13 gün sonra 14 Kasım 1914’te saat 08:30’da abide bütün halkın gözünün önünde havaya uçuruldu.
Yıkım, tahrip (dinamit) kalıplarıyla gerçekleştirilmiştir. Yıkılan yapı da 3 ay içerisinde bulunduğu yerden tamamıyla temizlenmiştir.


VE OSMANLININ İLK BELGESEL FİLMİ BU ANITIN YIKILIŞI OLDU
A
yastefanos Rus Abidesi’nin havaya uçurulmasıyla tarihimizde de bir ilke imza atılmıştır. Anıtın yıkılacağı bilindiğinden, bu olayın filme alınmasına karar verilmiştir. Bu iş için Viyana’da bulunan bu firmayla anlaşılmış ise de, milli hassasiyetler dolayısıyla bu işlemin yabancı bir şirket tarafından yapılması uygun görülmemiştir. Yapılan araştırma sonucu orduda görevli, daha önce de sinema işlerinde çalışmış Fuat adında genç bir yedek subay bulunur. Sonraları Uzkınay soyadını alacak olan genç yedek subay, bu büyük tarihi olayı kaydederek ilk aktüel sinemacımız olarak tarihe geçmiştir. Ne yazık ki, tarihi belge niteliğindeki bu film yıllardır kayıptır.

Kaynaklar: