(İstanbul’un Sırları: 335)
İstanbul’da değil sadece Anadolu’nun birçok yerinde hatta Balkanlar’da ve Osmanlı’nın hüküm sürdüğü yerlerde mimari öneme sahip eserler var. Acaba bunları yaptıran kadar yapanları da tanıyor muyuz? Sultanahmet Cami, Süleymaniye, Fatih, Beyazıd Cami kimdir bu güzel eserlerin mimarları. İşte İstanbul’u süsleyen şaheserlerin imza sahipleri:
Osmanlı kayıtlarında sıkça geçen “mimarlık ilminde mahir” deyimi, büyük şehirlerde büyük inşaatlarda görevli, gelişmiş bir mimar zümresinin varlığına işaret eder. Mimarlar, görevleri gereği “ilm-i hendese”de ( geometri) maharet sahibi kimselerdi. Ayrıca bina ve mesahayı da iyi bilmeleri gerekiyordu. HeOsmanlı sanat üslublarının belirlenmesinde etkili olan “Ehl-i Hiref” örgütünün , Topkapı Sarayı’nda örgütlenmesi, 15.yüzyıl sonlarında 2.Beyazıd döneminde tamamlanmıştır. Belgelerden Fatih döneminde Edirne Sarayı’nda benzeri bir örgütün bulunduğu anlaşılmaktadır. 16.yüzyılda 45 bölük olarak örgütlenen Ehl-i Hiref’in en önemli elemanları; nakkaşlar, kuyumcular, katipler, çiniciler, kumaşçılar ,kazgancılar, kündekarlar ve marangozlardı. Kendi sanat dallarında becerilerini kanıtlayanlar doğrudan bölüğe alınırlardı.ndeseyle ilgileri nedeniyle mimarlar için seyrek de olsa “mühendis” adı kullanılmıştır.
Osmanlı sarayının merkezi teşkilatı içinde “Birun” bölümünden sayılan ve sarayın dört büyük eminliğinden “Şehr-eminliği”ne bağlı bulunan Hassa Mimarlar Ocağı, gerçek etkinliğini 16. Yüzyıldan itibaren kazanmaya başlamıştır. Teşkilatın tam kuruluş tarihi bilinmemektedir. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u dünya başkenti yapma tutkusunun teşkilatın kuruluşunda etkili olduğu sanılmaktadır.
İşte o mimarlar
Osmanlı İmparatorluğu kuruluşundan yıkılışına kadar bir çok mimar yetiştirmiştir. Bunlar içerisinde Türk ve Yabancı kökenli mimarlarda bulunmaktadır. Şüphesizki Osmanlı Sanatına damgasına vuran mimar, Koca Sinan olmuştur. Ancak hem Sinan öncesinde hem de Sinan sonrasında pek çok mimar bulunmaktadır. Bu yazımızda Sinan’dan sonra gelen mimarlara değineceğiz. Bu mimarlar arasında Sinan geleneğini devam ettiren mimarlar olduğu gibi Batılılaşma Dönemine damgasını vuran Balyan ailesinden mimarlarda bulunmaktadır. Her ne kadar Balyanlar tartışma söz konusu olsa da burada isimleri ve mimari eserlere dokunuşlarına değineceğiz.
Mimar Sinan’dan sonra gelen önemli Türk mimarlar arasında;
Mimar Davud Ağa
Eserleri: Cerrah Mehmet Paşa Camii
Sinan Paşa Külliyesi
Sepetçiler Kasrı
Yeni Camii ve Beyoğlu Ağa Camii bulunmaktadır.
Mimar Kasım Ağa
Eserleri: Kasım Ağa’nın mimarbaşılığı döneminde inşa edildiği bilinen Türk sanatı bakımından değerli iki eser Topkapı Sarayı sınırları içinde yer alan Revan ve Bağdat köşkleridir.
Mimar Mehmed Tahir Ağa
Eserleri: Laleli Cami, Ayazma Cami, Zeynep Sultan Cami, Fatih Cami tamiratı, Beylerbeyi cami
Mimar Sedefkar Mehmet Ağa
Türk İslam Sanatına kazandırdığı en önemli eser ise 1609-1616 tarihleri arasında inşa etmiş olduğu Sultan Ahmed Külliyesidir.
Dalgıç Ahmet Paşa
Dalgıç Ahmet Paşa’nın başmimarlığı döneminde, III.Mehmet Türbesi yapılmış, ayrıca Topkapı Sarayı’nın büyük bir bölümü (Sultanların hamamı, Valide ve Kızlarağası odaları, Baltacılar ve Düşkünler odası) ile Galatasaray, İbrahim Paşa Sarayı, Sinan Paşa Türbesi ve birçok camii (Fethiye Camisi), köprü (Silivri Köprüsü), iskele (Beşiktaş, vb.), hamam, fırın, vb. Onarılmıştır.
Giritli Ahmed Fuat Paşa
Giritli olan Ahmed Fuad Paşa, Osmanlı Devlet adamıdır. Osmanlı’da çeşitli resmi görevlerde bulunan Paşa, mimarlık yeteğinide konuşturararak görev yaptığı yerlerde eserler ortaya koymuştur.Bunların başında Kütahya Hükümet Konağı ve Kütahya yeşil Camii gelmektedir.
Seyyid Abdulhalim Efendi
Osmanlı Devleti’nde şehreminliğine bağlı olarak vazife yapan Hassa Mimarlar Ocağı’nın 1824-1831 yılları arasında idareciliğini yapan son başmimardır. Sultan II. Mahmud’un emriyle 1831’de şehreminliği ile Hassa Başmimarlığı’nın birleştirilerek Ebniye-i Hâssa Müdürlüğü’nün kurulması ve başına mimar Kırımlı Mahmud Efendi’nin getirilmesiyle başmimarlık görevi sona ermiştir. Fakat mimar Kırımlı Mahmud Efendi bu yeni kuruluşun başında çok az kalabilmiş, Osmanlı sarayı çevresinde nüfuzunu giderek artıran Ermeni asıllı mimar Krikor Balyan’ın bir entrikası sonucunda görevinden alınarak yerine mimar Seyyid Abdülhalim Efendi tayin edilmiştir. Abdülhalim Efendi, Ebniye-i Hâssa müdürlüğü sırasında Osmanlı Devleti’nin mimari faaliyetlerini yürüten bu teşkilât ile, mimarlık mesleğinin son dönemlerdeki gerileyişi ve içine düştüğü çöküşü önleyebilmek için büyük gayretler sarfetmiştir.
İSTANBUL’DA YABANCI MİMARLAR VE YAPTIKLARI ESERLER
Krikor Balyan
Garaber Amira Balyan
Nigogos Balyan
Sarki Balyan
Hagop Balyan
Simon Balyan
Levon Bey Balyan
Raimond D’Aronco
Bedros Kalfa Azaryan
Hovsep Aznavuryan
Dolmabahçe Sarayından sonra
Küçük Mecidiye Camii(1843)
Ihlamur Kasrı (1849)
Dolmabahçe Camii, diğer adıyla Bezm-i Alem Valide Sultan Camii (1852–1854)
Adile Sultan Kasrı, Validebağ (1853)
Ortaköy Camii, babası Garabet Amira Balyan ile birlikte(1854)
Küçüksu Kasrı, diğer adıyla Göksu Kasrı (1857)
Beylerbeyi Sarayı,
Beşiktaş Makruhyan Ermeni Okulu(1866)
Çırağan Sarayı(1863- 1871)
Pertevniyal Valide Sultan Camii, (1871),
ZeytinburnuBarut Fabrikası (1874),
Akaretler Sıra Evleri138 daireli evler (1874)
Harbiye Nezareti, bugünkü İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Taşkışla binası
Mekteb-i Tıbbiye, bugünkü Galatasaray Lisesi’nin binası
Maçka Silahhanesi, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Yabancı Diller Yüksekokulu
Gümüşsuyu Kışlası
Malta köşkü
Hekimbaşı Av köşkü
BaltalimanıYalısı
Galatasaray Adası’ ndan eski köşk
Adile Sultan Sarayı(Kandilli)
Yıldız SarayıBüyük Mabeyin Binası
Çadır Köşkü, Malta Köşkü
Şale Kasrı(2. kısım)
Çit Kasrı
Çağlayan Kasrı (Kağıthane)
AyazağaKöşkü (Maslak)
Kalender Köşkü
Zincirlikuyu Kasrı(ISOV Yapı Meslek Lisesi binası)
Tokat Köşkü (Beykoz)
Alemdağ Av Köşkü
AbdülazizAv köşkleri (Validebağ ve Ayazağa)
Sultan Çiftliği Köşkü (İzmit)
KâğıthaneCamii
Bahariye Nezareti
MaçkaKarakolhanesi
Hamidiye Saat Kulesi(Dikran Kalfa Cüberyan ile birlikte)
Ümraniye Hekimbaşı Av Köşkü
Çırağan Sarayı Haremi (Şimdiki Beşiktaş Anadolu Lisesi)
Ermeni Hastanesi
Raimondo D’Aronco
Art Nouvea tarzında eserler tasarlayan İtalyan Mimar, 16 yıl saray mimarlığı yapmıştır. Kuledibi ‘ndeki Laleli Çeşme de D’Aronco’nun izlerini taşır. 1894 İstanbul Depremi’nde zarar gören Galata’daki Aziziye Karakolu’nu da onaran isimdir.
Önemli eserleri arasında Arnavutköy’de Mehmed Memduh Paşa yalısının kütüphane ve koleksiyon salonu.
Galata’da mescit.
Kireçburnu’nda Cemil Bey Evi.
Beşiktaş’taŞeyh Zafirtürbesi.
Tarabya’da İtalyan Büyükelçiliği binası
Şişli Etfal Hastanesi Saat Kulesi
Yıldız yokuşu üstünde türbe, çeşme ve kütüphane
Kaynak:
http://www.restoraturk.com/index.php/mimarlik/304-osmanli-da-mimarlarin-yetisme-ve-orgut-duzeni
https://www.sanatinyolculugu.com/osmanli-mimarlari-i/
https://www.egeyapi.com/en/blog/trend/gecmisin-izleri-klasik-osmanli-mimarisi
https://www.fikriyat.com/galeri/tarih/osmanlinin-essiz-mimarlari/12