Eyüp Sultan Hazretlerinin sakası Cafer b. Abdullah Hazretleri

Eyüp Sultan Hazretlerine hizmet eden askerler

Eyüp Sultan Hazretlerinin sakası Cafer b. Abdullah Hazretleri

Fahri Sarrafoğlu

Fatih-Edirnekapı durağından inip Salmatomruk Sokağına doğru inerken aşağıda sağda sizi bir cami karşılar. Daha doğrusu uzaktan bakınca konak sanırsınız. İşte burada Cafer b. Abdullah Hazretleri’nin mezarı bulunmaktadır. Kendisi Ebu Eyyub Ensari (r.a.) Hazretleri ile birlikte muhasara için İstanbul’a kadar gelen bahtiyarlardandır. Bu zat saka olup, askerlerin su ihtiyacını giderirmiş. Kabri, Balat, Hoca Kasım Cünânî Mahallesi’nde, Hoca Kasım Mescidi bahçesindedir.

CAMİYİ YAPTIRAN HOCA KASIM GÜNANİ
 Fatih Sultan Mehmet Han, Fetih’ten hemen sonra bu bölgeye özel önem vermiştir. Burada bulunan sahabe ve tabiinlerin mezarlarını ortaya çıkarmıştır. Hoca Kasım Günani Camii, Fatih Sultan Mehmet Han devrinin ulemalarından olan Hoca Kasım Günani tarafından 15. yüzyılda mescid olarak yaptırılmış değerli bir eserdir. Mustafa Ağa isimli bir hayırsever, minber koydurarak mescidi camiye çevirtmiştir. Giriş kapısı üzerindeki kitabeye göre 2. Mahmut zamanında, 1835 yılında büyük bir tamir görmüştür.

Eyüp Sultan Hazretlerinin sakası Cafer b. Abdullah Hazretleri

HASAN-HÜSEYİN ADLI İKİ ASKER DE BURADA YATMAKTADIR
Eyüp Sultan Hazretlerinin İstanbul kuşatmasına iştirak etmiş iki asker olan Hasan ve Hüseyin bu civarda Bizanslılar tarafından şehit edilmişti.  Hoca Kasım Günani Camii yapıldığında, mezarları onun haziresinde kaldığından camiye ilk önceleri Hasan Hüseyin Camii ismi de verilmiştir. Ahşap bir konak görünümünde olan caminin giriş katının duvarları taş ve tuğla ile örülmüştür. Ahşap konsolların taşıdığı ikinci kat, dışa taşkın olarak yapılmış, dış ve iç cephesinde tamamen ahşaptan malzeme kullanılmıştır. Eyüp de Hasan-Hüseyin yokuşu üzerinde kabirleri bulunan Hasan ve Hüseyin hz leri;bir rivayete göre Eyüp Sultan Hz.lerine imamlık etmiş iki kardeştir. Bu konuda Ayvansaraylı Hüseyin Efendi Hadikatü’l Cevami isimli eserinde şunları bildiriyor;” Birçok arkadaşları ile birlikte İstanbul’a gelmişler ve şehrin içine girmeye muvaffak olarak daha sonra şehit düşmüşlerdir. Hazret-i Halid’inhadimlerinden olmak üzer maruflar(bilinmişler) ve cümlesi ziyaretgâh-ı ehl-i hulus olmak üzere mevsuflardır(bilinmişlerdir).”

Hasan-Hüseyin adlı iki askerin mezarı