İletişimin tarihi bu müzede

PTT müzesi içerisinde 800’den fazla eşyayı görebileceğiniz geçmişten günümüze kadar birçok değerli iletişim araçlarının yer aldığı renkli bir müze

 Röportaj: Fahri Sarrafoğlu

Sirkeci’deki Büyük Postane’nin arkasında ve alt katında bulunan PTT Müzesi içerisinde yer alan değerli ve tarihi eşyalarla dikkat çekiyor.  Ulaştırma Bakanlığı İstanbul PTT Başmüdürlüğü yönetiminde ki müze Posta, Telgraf ve Telefon, Pul olmak üzere üç ayrı bölümden meydana geliyor.
                           

Müzede ilk defa 23 Ekim 1840’ta başlayan, posta hizmetlerinde kullanılan araç ve gereçler sergilenmektedir. Ayrıca burada posta hizmetlerinin günümüze kadar geçirdiği devreler de gezilerek görülebiliyor. Posta çantaları, merkez çantaları, posta kutuları, posta hatlarını gösteren haritalar ile bugün de kullanılan otomatik damgalama makineleri bu bölümdedir. Merdivenlerde ve giriş bölümünde çocukluğumuzda ki “bak postacı geliyor selam veriyor” şarkısından hatırladığımız postacılar karşılıyor bizi. Çok eski kıyafetliler de var, bugün kapımıza gelen postacılar da. 19. yüzyılda haberleşmeyi sağlayan posta tatarları ile Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde yine aynı görevi yerine getiren postacılar, o zamanlardaki kıyafetleri ile öylece duruyorlar karşımızda.
Birinci katta çeşit çeşit posta kutuları sergileniyor. Sonra yuvarlak merdivenlerden, merdivenleri tutmuş postacılara selam vererek bir üst kata çıkıyoruz. Karşımıza çıkan ilk oda Manastırlı Hamdi Bey’in odası. Manastırlı Hamdi Bey’i tanımayanlar için kısa bir not düşelim. 16 Mart 1920 sabahı İstanbul işgal edilirken, bu acı olayı Mustafa Kemal’e bildiren kişi, Manastırlı Hamdi Bey’dir. Manastırlı Hamdi Bey’in odası olduğu gibi korunuyor. Manastırlı Hamdi Bey sanki hâlâ koltuğunda oturuyor gibi.

İkinci katın koridorunda birbirinden değerli pullar sergileniyor. Pulları inceledikten sonra üçüncü kata çıkıyoruz. Sizin elinizden hiç bırakmadığınız cep telefonlarının atalarının sergilendiği yer burası. Manyetolu, bataryalı, kadransız, kadranlı duvar ve masa telefonları. Bu telefonların arasında, PTT’ye kuruluşunun 150. yıldönümü nedeniyle Alcatel-Bell firmasınca hediye edilen, Alexander Graham Bell’in 1882 yapımı orijinal telefonunun bire bir kopyası da bulunuyor. Bu telefonları incelerken teknolojinin nasıl büyük bir hızla geliştiğine ve bu kocaman telefonların gidip de yerine nasıl bu cebimizde taşıdığımız telefonların geldiğine hayretle bakıyorsunuz.
Avrupa Yakası PTT Başmüdürü İsmail Çizikçi ile İstanbul PTT Müzesini gezdik ve Çizikçi’nin sorularımıza verdiği müze ilgili kısa cevaplar şöyle:

 

İlk defa ne zaman kuruldu?

Müzemiz 2000 yılında Ulaştırma Bakanı Sayın Prof.Dr. Enis ÖKSÜZ tarafından hizmete açılmıştır.

Müzemiz İstanbul’da tarihi yarımada olarak ifade edilen Sirkeci bölgesinde olup, hafta içi halkımıza ücretsiz olarak hizmet vermektedir. 172 yıldır hizmet veren Kurumumuzda tüm çalışanların emeğinin yansımasıdır müzemiz.

 

Müzede Bulunan Eşyalar ve Dönemleri Hakkında Bilgi Verebilir misiniz?

 

1840 yılında Posta Telgraf Nezareti olarak kurulan Kurumumuza ait o yıllardan itibaren kullanılmış olan 860 adet çeşitli eserler sergiliyoruz. Örneğin; çeşitli telgraf makineleri(İstiklal Harbinde de kullanılmıştır) telefon makineleri, posta çantaları, İstiklal Harbindeki hizmetlerinden dolayı telgrafçılarımıza verilmiş olan madalyalar gibi.

 

Şu anda Türkiye’de böyle bir müze yok sanırım değil mi?

 

Ülkemizde bulunan diğer müzeler ile karşılaştırmak çok mümkün değil. Çünkü her müzenin kendine özel durumları olmakla birlikte PTT Müzesi tarzında şu an için haberleşmenin önemi ve önceliklerinin sergilendiği bu zenginlikte bir müze bulunmamaktadır.

AB Ülkeleri içerisinde böyle bir müze var mı, Müzenin özelliği veya Müzenin Büyüklüğü hakkında neler söylenebilir?

Kurumumuz Dünya Postalar Birliğine üye olmasından ve aynı zamanda turizme açık bir bölgede bulunmasından dolayı gelen yabancı ziyaretçilerimizden aldığımız olumlu tepkiler AB içerisinde Posta Müzesi olarak ilgi çekici ve geçmişi yansıtan önemli bir müze olmasının yanında beklentilerin üzerinde ilgi görmektedir.

Müzedeki En İlginç Önemli Eşyalar Nelerdir?

 Müzemiz; giriş bölümü, zemin kat,1. Kat ve 2.Kat olmak üzere toplam 3 kattan oluşmaktadır. Sergide bulunan eserlerin hepsi birbirinden özel ve ilginç olması, Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyetin Kuruluşunda da hizmet veren özelliklerinden dolayı hepsi başlı başına birer değerdir. Müzenin Telgraf ve Telefon bölümünde; ilk defa 9 Eylül 1855’te Edirne-Şumnu arasında çekilen ilk telgraf hattı, 1881`de Soğukçeşme ile Yeni Cami postane binası arasındaki ilk telefon tesisatından bu yana kullanılan mostar, Hük telgraf cihazları, elektro-mekanik ve elektronik telem primor cihazları, çeşitli telefonlar, manuel ve otomatik telefon santralleri ile PTT fabrikalarında yapılmış telefonlar sergilenmektedir.

Müzenin pul bölümünde ise Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze kadar gelen çeşitli pullardan meydana gelmiş koleksiyonlara yer verilmiş.

Şu ana kadar toplam ziyaretçi sayısı hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Müzemizi şu ana kadar 70 bin civarı ziyaretçi gezdi.

2012 Yılında Kaç Kişi Geldi?

 18 bin 155 Kişi.

Müzenin bir diğer özelliği de birçok reklam filmlerinde yer alması değil mi?

Evet, birçok reklam filmlerinde müzemiz yer almıştır. Müzemiz halka açık olmasının yanında zaman zaman dizi ve reklam çekimleri önemli basın toplantıları ve organizasyonlara ev sahipliği yapmasından çok sayıda ünlü misafirlerimiz de olmaktadır.

PTT binası hakkında kısa bilgi:

Büyük Postane, Sirkeci PTT Merkezi İstanbul’un Fatih ilçesindeki Sirkeci semtinde yer alan Türkiye’nin en büyük postane binasıdır. Büyük Postane binasının inşaatına Posta ve Telgraf Nezareti binası olarak hizmet etmek üzere 1905 yılında başlandı. 1909 yılında inşaatı tamamlanan binanın adı 1930’larda “Yeni Postane”, sonradan “Büyük Postane” oldu. Yapı, mimar Vedat Tek’in ilk eseridir.

Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın ilk örneklerindendir. Giriş kapısı üst tarafında çini işlemeli olarak eski yazı ile “Posta Telgraf Nezareti” yazılıdır. 4 katlı ve 3200metrekarelik binanın girişi basamaklarla yükseltilmiş ve ön cephesinin her iki köşesi de öne çıkarılıp, yükseltilerek üzerleri kubbe ile kapatılmıştır. Binanın içinde 3 kat boyunca yükselen dikdörtgen bir orta mekân ve bunu çevreleyen odalar vardır. Süslemelerde 16. yüzyıl Osmanlı üslubu hâkimdir…

Bina 1927–1936 yılları arasında İstanbul Radyoevi olarak da hizmet etti. 1958 yılında tamamen posta ve telgraf işlerinde kullanılmaya başlandı. Günümüzde İstanbul Avrupa Yakası PTT Başmüdürlüğü olarak hizmet etmekte, giriş katında ise tam teşekküllü bir postane (Sirkeci PTT Merkezi) yer almaktadır. İçinde ülkenin iletişim ve telekomünikasyon tarihi hakkında bir müze de barındırır.