İstanbul’un ilginç bir “hanım türbesi”

Lohusa Hatun, öldükten sonra doğan çocuk ve “müeyyetzade”

Fahri Sarrafoğlu:

Şişhane Metro İstasyonundan çıkınca  Kasımpaşa’ya doğru aşağı inerken sağda hemen sizi tek başına duran bir türbe karşılar işte bu türbe Lohusa Hatun türbesidir. İstanbul’da nasıl ki her türbenin, her tarihi mirasın bir hikayesi varsa işte Lohusa Hatun’nun da bir hikayesi var. Rahime Hatun veya Saliha Hatun Türbesi olarak da bilinen ama halk arasındaki yaygın adı Lohusa Sultan Türbesi olan Osmanlı döneminde çocuğu olmayan kadınların en çok uğradığı türbelerden bir tanesidir.

BEN EVLADIMI ALLAH’A EMANET ETTİM
Evliya Çelebi’nin seyahatnamesine yansıyan rivayete göre 1596’da Sultan 3. Mehmet, sefere çıktığında eşi hamile olan bir asker de savaşa çağrılır. Lohusa Hatun’un eşi,  Sultan 3. Mehmed’in 1596 yılında yaptığı Eğri Seferi’ne çağırılmıştı. Fakat o esnâda hanımı hâmileydi ve doğumu da bir hayli yaklaşmıştı. Bununla beraber Allah yolunda cihâdı her şeyin üstünde tutan cengâver baba, sefer hazırlıklarını tedârik etti ve hâmile hanımıyla şefkat ve muhabbet hisleri içerisinde helâlleşti.

Asker, savaştan döndüğünde eşinin birkaç gün önce öldüğünü öğrenir ve üzüntüyle mezarın başına gider. İçinde bir umut vardır.  Zira o giderken Allah’a şöyle dua etmiştir. ““İlâhî! Senin yolunda gazâya gidiyorum. Mâlûmundur ki Sen’den başka kimsem yok! İlâhî! Şu vefâkâr ve çilekeş hanımımdan doğacak olan evlâdımı Sana emânet ediyorum. Lûtuf ve keremin­le onu muhâfaza eyle!” Ziyareti esnasında mezardan bebek sesi duyar. Çocuğun yaşadığı anlaşılır ve mezar açılır. Rivayete göre küçük bebek ölü annesini emerken bulunur. Padişah Sultan 3. Mehmet bu hikâyeyi duyunca çocuğun bakımını üstlenir, saraya aldırır ve Osmanlı’ya çok hizmet eden bir devlet adamı olur. Lakabı ise Meyyitzade’dir, yani ölüden doğan” anlamına gelir.
PADİŞAH ANNESİ İÇİN TÜRBE YAPTIRIYOR
Lohusa Hatun’un mezarı daha sonra Padişah’ın emriyle türbe yapılıyor. Burası ileride küçük bir mezarlık haline geliyor. Hatta burada Evliya Çelebi’nin babası ve dedesinin gömülü olduğu aile sofası bulunuyordu. Bu mezarlığın bir ucu Galata Mevlevîhânesi girişine kadar dayanıyordu. Karaköy’ü Beyoğlu’na bağlayan Tünel 1876’da açılırken yukarı ucun önüne isabet eden birçok mezarlık kaldırılmıştır.
OĞLU DA CAMİ YAPTIRDI
Müeeyyedzade Camii, İstanbul’un Beyoğlu ilçesi, Galibdede Caddesi, No:125 Kuledibi semtinde bulunmaktadır. Cami, Müeyyetzade Yazıcı Mehmet Efendi tarafından 16. yüz yıllarında yaptırılmıştır. Yani Lohusa Hatun’un oğlu.