İstanbul’un merkezi neresidir?

Bu sorunun cevabını biliyor musunuz?

“İstanbul’un merkezi neresidir? “

Fahri Sarrafoğlu/

Evet, İstanbulluyum diyorsanız bu sorunun cevabını mutlaka bilmelisiniz. Nasıl ki dünyanın merkezi neresi diye sorulduğunda Ayasofya Cami’nin karşısındaki “milenyum” taşı gösteriliyorsa. İşte İstanbul’un da elbette bir merkezi var. Peki, burası nerede ve hikayesi nedir? İşte detaylar:

SUR İÇİNİN TAM ORTASI
Bizans döneminde “Mese Caddesi- Mese Yolu, Osmanlı döneminde ise Divanyolu olarak adlandırılan eski istanbul’un bel kemiği olan yol vardı. Mese, Milyon taşı ile başlar, Aya Sofya’ya yanaşır, batı yönüne doğru dümdüz devam eder. Çok önemli bir yoldur. Bugün bile hala ayakta duran “Milenyum ya da Milyon Taşı” buranın dünyanın da merkezi olduğunu bizlere hatırlatır. Daha doğrusu sıfır merkezi burasıdır. İstanbul’dan Roma’ya giden yolun ilk başlangıç noktasıdır. Peki, İstanbul’un yanı Suriçi İstanbul’un orta noktası neresidir derseniz. İşte bu sorunun cevabı için yıllardır gelen rivayetlere göre bugünkü Şehzadebaşı Caminin köşesi olarak gösterilmektedir.

 

MİMAR SİNAN VE İSTANBUL’UN ORTASI
Sözlü rivayetler ki bazı kaynak kitaplarda bunu doğrulamaktadır. Mimar Sinan Şehzadebaşı Camiin öyle bir yere yapmak ister ki aynı zamanda İstanbul’un tam merkezinde yani ortasında olsun. İşte suriçinden ölçüm yaparak İstanbul’un tam ortasının burası olduğunu tespit eder ve buraya bu mavi granit taşı kor. O’na göre burası İstanbul’un ortasıdır. Yine gelen rivayetlere göre ki Evliya Çelebi bunu uzun uzun ve birazda abartarak anlatır. Mimar Sinan aslında nasıl ki Bizans döneminde Mese Caddesi varsa yani bugünkü Divanyolu Caddesi, burayı da Topkapı’dan başlayarak Edirnekapı’ya kadar giden geniş bir yol olarak düzenlemek ister. Fakat düzenleme esnasında Fatih Caminin de bir kısmı yola gideceği için bu projeden vazgeçer.

TAŞIN BOYU NİYE KISALDI?
Aslında bu mavi granit taşın boyu, daha da uzun olmasına ve eskiden dönmesine rağmen bugün yol seviyesinin yükselmesinden dolayı taşın boyu kısalmış gibi durmaktadır. Yoksa asıl taş bir veya iki metre daha uzun olduğu tahmin edilmektedir. Şehzadebaşı Camiinin tam köşesi yıllardır ben İstanbul’un ortasıyım beni de ziyaret edin diye İstanbul severleri beklemektedir.

DÜNYANIN MERKEZİ DE İSTANBUL’DA
İstanbul Fatih (eskiden Eminönü idi) ilçesi Cağaloğlu semtinde yer almakta olup Aya Sofya camii karşısında Sultanahmet Meydanı’nın kuzeybatı köşesinde Yerebatan Sarnıcı’nın girişinin yakınında, tramvay yolunun yanında bulunur. Bizans İmparatorluğu’nda Konstantinopolis şehrine ulaşan tüm Antik Roma yollarının başlangıç noktası ve dünya üzerindeki diğer şehirlerin bu şehre olan uzaklığının hesaplanmasında kullanılan sıfır noktasıdır. İtalya’da Roma şehrinde bulunan bir diğer anıt olan Milliarium Aureum ile aynı işlevi görmektedir.

DÜNYANIN DA MERKEZİ BURASI

Bizans’ın yeniden inşaası ve başkent kimliğini kazanması esnasında yapılan birçok görkemli anıt gibi İmparator I. Konstantin tarafından 4. yüzyılda yerleştirildiği düşünülür. Milyon ilk yapıldığında dört yöne bakan bir kapı ve bu noktada kesişen yolların üzerine yükselen, dört sütun üzerine oturmuş bir kubbeden oluşmaktaydı. Tetrapylon mimari ismi ile anılan bu yapılar Roma kültürünün önemli öğelerinden biriydi. Milyon anıtının ve kubbesinin üzerinde birçok Bizans dönemine ait heykel ve kabartma bulunmaktaydı ve bu anıtın ihtişamını çok daha fazla arttırmaktaydı. 16. yüzyılda İstanbul’a su taşıyan kemerlerin genişletme çalışmaları esnasında yıkılıp, ortadan kaybolmaya başladığı tahmin edilmektedir.

ŞEHİT İLHAN VARANK’I DA ZİYARET EDELİM
Cumhurbaşkanımız  Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mustafa Varank’ın ağabeyi Prof. Dr. İlhan Varank, 15 Temmuz gecesi önce Vatan Caddesi’ne gitti. Oradaki direnişin sonuç vermesi ve darbecilerin teslim olmasından sonra ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne koştu.

Şehit Prof.İlhan Varank Şehzadebaşı Camii Haziresi

u

şehzad

 

Belediye önünde halka ateş açan darbeciler tarafından vurularak şehit edildi. İşte şehidimizin mezarı hemen bu taşın arkasına denk gelmektedir. Şehzadebaşı Camine gitmişken Şehit Prof. Dr. İlhan Varank’ı da ziyaret etmeyi unutmayalım. Ruhu şad olsun.
ŞEHZADE BAŞI CAMİİ ŞADIRVANI
Avlunun ortasında sekiz mermer sütun üzerine sivri kubbe örtülü şadırvan, Sultan IV. Murat devrinde yapılmıştır. Avluya göre büyük ölçüde ve nispetsiz bir görünüştedir. Şehzade Mehmet’in camiden önce tamamlanan iki renkli taşlardan türbesi, dilimli kubbe ile örtülü sekizgen biçiminde bir yapı olup, önünde dört  porfir sütuna dayalı revakı, bunun iki yanında ve içinde kubbe eteğine kadar duvarları kaplayan çok renkli sır tekniğinde çinlileri ile matem havasından uzak, cennete andıran renkli sakin bir atmosfer yaratır. Kitabesinde de  “Firdevs ebed” olarak bu belirtilmiştir. Kardeşi Cihangir ve kızı Hümaşah  yanında yatmaktadır. Dış avlunun caddeye bakan tarafına daha sonra diğer türbeler de sıralanmıştır.