Kubbesi “kiremitle örtülü” tek cami

İmareti Atik Camii Tarihçesi

Fatih semtinde bulunan bu camimiz,  camimiz biraz mahzun duruyor. Sanki kırgın ve vefa bekler gibi bir hali var caminin. Neden diyeceksiniz, aa camide hüzünlenir mi, kırılır mı diye düşünebilirsiniz  belki ama evet onlar da kırılır, üzülür, mahzunlaşır.  Düşünün bir zamanlar manastır olarak hizmet etmiş bir ibadethane. Sonra Fetih’ten sonra Fatih Camii ve Medreseleri yapılana kadar da bu caminin odaları eğitime hizmet vermiş.  Hatta Fatih Sultan Mehmet Hazretleri de burada eğitim almış, ders takip etmiş burada.  Yine bu camide ne hocalar yetişti, ne paşalar yetişti bir bilseniz. İstanbul’a hizmet eden, Osmanlı’ya hizmet eden  birçok âlim o dönemde buradan yetişti. İmareti Atik Camii, fetihten sonra, Fatih Medreseleri yapılıncaya kadar bu manastır, imaret-zaviye ve medrese olarak, kilise binası da mescid olarak kullanılmıştır. Şeyhülislam İshak Efendizade Ahmet Efendi, mescide minber koydurarak camiye çevirtmiştir.

İşte camimizde ilgili ilginç detaylar:

İSA A.S. İTHAF EDİLEN MABET
Eski ismi, Pentepoptes Kilisesi ve Eski İmaret Camii‘dir. Fatih’in Haydar Mahallesinde, Haydar Cad. ile Astar sokağının arkasında Haliç’e nazır dik bir yokuş üzerindedir. Bugünkü bina, 1087 yılında, İmparator I. Alexios’un annesi Anna Komnena tarafından inşa ettirilen Pentepoptes Manastırı’nın “Her şeyi gören İsa”ya ithaf edilmiş kilisedir.  Camimizin bulunduğu yerin yüksek ve bölgenin engebeli olmasından dolayı caminin altında su sarnıcı vardır. Bu caminin en büyük özelliği 35 ADET ODASI-(Manastır hücreleri) olmasıdır. İmareti Atik Caminin bir başka özelliği ise “ İstanbul’da kubbesi kiremitle örtülü tek cami olma özelliğine sahiptir.”

BİZANS DÖNEMİNDE SÜRGÜN YERİ OLARAK DA KULLANILMIŞ
Manastır çok kez sürgün yeri olarak kullanılır. II. Aleksios Komnenos (1180-1183) kendisine karşı yapılan bir ayaklanmadan sorumlu tuttuğu Patrik Teodosios Boradiotes’i bu manastıra kapatmıştır. I.Andronikos Komnenos ise (1183-1185) kumandanlarından Andronikos Lepardes’in gözlerine mil çektirip kör ettikten sonra yine bu manastıra kapatmıştır. 1204 yılındaki Latin işgali sırasında imparator Aleksios a ordugâh ve gözleme yeri olarak işlev gören manastır,1206 yılından itibaren Venedikli Benedict manastırı emri altına girer. Latin işgalinde yani 4.Haclı seferinde birçok mabetten önemli eserler çalındığı gibi buradan da çalınmış ve İtalya’ya götürülmüştür.

İMARET ODALARI BUGÜN ARTIK YOK
Manastırın hücrelerine “Eski imaret odaları” deniliyordu. Burada medrese öğrencileri eğitim alıyorlardı.  Ancak manastırdan günümüze sadece kilise binası ulaşmıştır. Haliç kıyılarından başlayan bir yangında bina yanmış, Haremeyn Hazinesi’nden masraflar karşılanarak tamir edilmiştir. İmaret Cami, 1935’lerde, minaresi yarı yıkık, fakat namaz kılınan bir vaziyette idi. Caminin dört tarafı ahşap evlerle adeta kuşatılmıştır. Yapı, 1954’te Kur’an kursu olarak kullanılmış, içine yatakhane yapılmış, son cemaat yeri olan holleri aş ocağı ve yemekhane haline getirilmiştir. 1970’li yıllarda, Mimar Fikret Çuhadaroğlu’nun görevlendirilmesi ile bu durum giderilmiş, caminin içi ve dışı önemli ölçümde tamir edilmiştir Dış mimarisi de eski orijinal görünümüne kavuşturulmuştur. 1990 yılında yine tamir görmüş ve cami tabanına ahşap döşeme yapılmış, duvar sıvaları yenilenmiş, duvar eteklerine ahşap kaplama yapılmıştır.

Kaynaklar:

https://www.istanbuldakicamiler.com/imareti-atik-camii-fatih
http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=38208