“MİHRABINDA ÇİNİ SANATININ EN GÜZEL ÖRNEĞİ OLAN CAMİ

Akarçeşme Camii olarak da anılan bu cami Eyüp semtinde Nişancı mahallesinde, Zalmahmutpaşa caddesiyle Akarçeşme sokağı köşesinde harika bir cami bulunmaktadır. Bânisi nişancılık, defterdarlık ve vezirlik görevlerinde bulunmuş Cezerî lakabıyla tanınan Kasım Paşa’dır.  Bu Caminin diğer camilerde olmayan harika bir özelliği var ki, gidilip hassaten görmeye değer.

 

İSTİRİDYE KABUĞU BİÇİMLİ ŞEREFE
Cezerî Kasım Paşa Camii bir avlu içinde inşa edilmiş kare planlı bir binadır. Dört sütuna dayanan kemerlere oturmuş üç kubbeli üç bölümden ibaret son cemaat yerini takip eden, dıştan 11,20×11,20 m. ölçüsündeki harim, geçişi pandantiflerle sağlanmış 8,80 m. çapında tek kubbe ile örtülüdür. Duvarların yapımında tuğla ve kesme taş kullanılmıştır. Biçim ve ölçüleri bakımından Sultanahmet’teki Fîruz Ağa, Fâtih’teki İskender Paşa camilerine benzeyen bu ibadet yerinde cümle kapısı esas eksen üzerinde yani ortada olmayıp son cemaat yerinin en sağdaki bölümü karşısındadır. Minaresi ise taştandır ve şerefe çıkması istiridye kabuğu biçiminde bir süslemeye sahiptir.

 

ÇOK ÖZEL ÇİNİLER
Camide dikkate değer husus, mihrabın içine ve minberin sol tarafına kaplanmış olan çinilerdir
. Bunlardan biri, Osmanlı dönemi Türk çini sanatında başlı başına bir grup teşkil eden ve sayıları pek fazla olmayan Kâbe tasvirli panodur. Mihrabın solundaki pencere üstünde yer alan bu pano, kitâbesine göre İznikli Mehmed oğlu Osman tarafından 1138 Recebinde (Mart 1726) vakfedilmiştir. Her biri 25 İ 25 cm. ölçüsünde altı çiniden meydana gelen panoda, çiçekli bir çerçeve içinde oldukça gerçekçi üslûpta bir Kâbe tasviri yer alır. Kâbe tasvirinde çevredeki binaların da gösterilmiş olması ve belirli bir perspektifin bulunuşu, bu tasvirin önceki örneklere nisbetle daha ileri bir resim anlayışıyla meydana getirildiğini belli eder. Ayrıca mihrabın mukarnasları ortasına 22 Receb 1138 (26 Mart 1726) tarihini taşıyan tek bir çini yerleştirilmiş, aşağı bölmeler ise bu tarihe nazaran daha eskiye ait görünen çinilerle kaplanmıştır.

‘ÜSTADLARIN NAZIRI’
Bu küçücük yapının kıymeti büyük. İnşa edildiği devir olan Yavuz Sultan Selim devri mimarisinin zarif bir örneğidir. Mimarının, devrinin en büyük mimarlarından Acem Ali olduğu söylenir. Yavuz Sultan Selim Camii’nin de mimarı olarak bilinen Acem Ali Osmanlı’nın en kıymetli mimarlarından olup Safevi Devleti’nde ‘üstadların nazırı’ olarak biliniyor.

 

ÇİNİLER ÇALINDI
İznikli Mehmed oğlu Osman tarafından 1726’da vakfedilen ve mihrap mukarnasları arasında bulunan çiniler de göz kamaştırıcı. Bu çiniler, çoğu insanın farkında bile olmadığı bu eşsiz çiniler maalesef Ağustos 2003’te çalındı. Diyeceksiniz ki e nerede bu çiniler. Orijinali değil bizim gördüğümüz kopyasıdır.

CEZERİ KASIMPAŞA KİMDİR?
Banisi Cezeri Kasım Paşa, Yavuz Sultan Selim dönemi vezirlerindendir. Kendisi Koca Kasım Safi Çelebi Paşa olarak tanınmakta idi.
İsmindeki Cezeri lakabı kendisinin Cizreli olmasından kaynaklanmaktadır. Cizre’nin o dönemdeki ismi El Cezire’dir. Cezaeri Kasım Paşa önce Defterdar, sonra üç tuğlu vezir olmuştur. Dönemin ünlü şairi İbni Cezeri‘nin yanında büyümüştür.