Önce gönüller fethedilmelidir….

İstanbul’un fethi ile ilgili türlü türlü hikayeler vardır. Hepsi de dinlenir ve bir değeri vardır. İşte Ya Vedud Sultanın hikayesi de bunlardan biri. Ayvansaray’dan Defterdar’a kadar uzanan alan Abdül- Vedûd Camii Mahallesi ismiyle bir semt bulunmaktadır. Bu mahalle de Yâ Vedûd Sultan’ın camisi ile türbesi bulunmaktadır. Ya Vedud Sultan, fetih öncesi Hoca Ahmet Yesevi muritlerinden olduğu ve Buharadan gelen askerlerden olduğu bilinmektedir. Kaynakların verdiği bilgiye göre onun şu sözleri çok önemlidir: “Şehirlerin fethinden önce gönüllerin fetihleri önemlidir. Bir belde de yaşayan insanların gönülleri fetih edilmedikçe askeri fetih olsa bile o gerçek fetih olmaz. ”  İşte Ya Vedud Sultan ile ilgili diğer detaylar şöyle:
ÖLMEDEN ÖNCEKİ VASİYETİ
Ya Vedud Sultan, defnelideceği yerle ilgili vasiyetinde şöyle diyor: ” İstanbul’un fethi sırasında şehit olduğumda, boş bir kayık gelecek. Benim cesedimi bu boş kayığa koyun ve onun durduğu yere defnedin. ”  Şehit olunca aynen dediği gibi bugünkü türbenin olduğu yere defnedilir Ya Vedud Sultan. Tarihi kaynaklardan öğrenildiğine göre çevre de Hatice Sultan Yalısı- sebili, hamamı, çeşmesi ve mektebi vardı. Yâ Vedûd Sultan’ın halifesi Tokmak Dede de ölümünden sonra türbenin yakınına gömülmüş. Ancak mezarı zamanla kaybolmuştur. Bu nedenle Abdül Vedûd Mahallesinin Edirnekapı’ya kadar uzanan sırta Tokmak Dede denilmiştir.

PERTEVNİYEL VALİDE SULTAN YENİDEN İHYA ETTİ
Türbe, Yâ Vedûd Camisi’nin karşısında, eski Ayvansaray Karakolu’un yanında bulunuyordu. Çevre yollarının yapımı sırasında bugünkü yerine nakledilen türbenin yanındaki mezarlığın bir kısmı Kırımi Çeşme Sokağına kaldırılmıştır. Türbenin ilk yapımıyla ilgili bilgiler oldukça sınırlı kalmıştır. Sultan Abdülaziz’in son yıllarında annesi Pertevniyal Valde Sultan tarafından kesme taş bir seddin üzerine yeniden yapılmamıştır. Seddin solundaki üç basamaklı bir merdivenle sofaya çıkılıyordu. Merdivenin sonunda küçük ayna taşlı 1324 (1906) tarihli Hazinedar Şemsi Cemal Usta’nın çeşmesi bulunuyordu. Kesme taştan kare planlı ahşap çatılı türbe dokuz pencere ile aydınlanıyordu. Demir kıpısı üzerinde onarım kitabesi vardır: Cennet mekan Sultan Abdülaziz Han Hazretleninin Ruh-u Şerifleri için Valide-i muhteremeleri itman ve mamur eyledi. 1292 (1875) Türbenin iki penceresi arasındaki kitabe: Fatih Sultan Mehmet Han-ı Gazi ile beraber Teşrif eden Ayasofya Camii şerifinde Kerameti zuhur eden Eş-Şeyh Abd’ül Vedûd Türbenin ön cephesindeki pencere üzerinde: Merkad-i Münevver-i Hazret-i Abd’ül Vedûd. 1272 (1855) Ya-Vedûd Tünbesi içerisinde dört mezar bulunmaktadır. Ortadaki büyük ahşap sanduka Yâ Vedûd’a aittir. Arkasındaki mermer lahtin şahideleri yok olmuştur. Sol taraftaki iki mezarın şahideleri üzerinde: “Rıhlet itdi dar-ı dünyadan şehidet ile o Pir’ yazısı başladıktan sonra ‘Elde şahid olan Şah Çavuş Mustafa Bin Ali” 960 (1552) olarak sona ermektedir.

Kaynak : yavedudsultan.org