Türkiye’de Minare Kaidesinin Cami İçinde Olduğu Tek Cami

Aksaray ilinin İstanbul’daki kardeş mahallesi

Türkiye’de minare kaidesinin cami içinde olduğu tek camidir. İç duvarları boydan boya çinilerle kaplıdır.

İstanbul’un Fethi sonrası Fatih Sultan Mehmet ve Sultan 2. Beyazıt Han tarafından Aksaray’dan getirilen aileler İstanbul Fatih’teki Aksaray çevresine yerleştiler. Onun için buranın adı Aksaray olarak bilinir. Yine burada Sofular Mahallesi vardır birçok sokak isimleri ve mahalleler Aksaray’daki isimlerin aynısıdır. İşte bunlardan biri de İstanbul’da bulunan Kızıl Minare Mescididir. Aksaray ilinde de aynı isimle bilinen Kızıl Minare ya da Eğri Minare olarak bir cami de vardır. Türkiye’de minare kaidesinin cami içinde olduğu tek camidir. İç duvarları boydan boya çinilerle kaplıdır. İşte İstanbul’daki Kızıl Minarenin hikayesi:
HEM MESCİD HEM CAMİ BİR ARADA
Kızıl Minare Mescidiİstanbul‘da Fatih ilçesinde, Gureba Hüseyin Ağa Mahallesi’nde Horhor Caddesi‘ndeki Kızıl Minare Mescidi iki yapıdan oluşan bir bütündür. Vatan Caddesi tarafından Fatih’e çıkan Horhor Caddesi ile Halit Ağa Sokağı köşesindedir. Birinci yapı kubbeli bir camidir ve minaresi kırmızı tuğlalıdır. Sağındaki bitişik ikinci yapı ise mescittir ve kubbeli camiden alçaktadır. Cami yapısı kullanılmayıp, mescit bölümü açıktır.
NEDEN KIZILMİNARE?
Kızılminare Camii‘yi Fatih Sultan Mehmet’in kiremitçibaşısı olan Pir Mehmet bin İlyas tarafından, 1521 yılında mescit olarak yaptırılmıştır. 1718 yılında meydana gelen Unkapanı yangını, bu semte kadar sirayet etmiş ve bu mescidi de yok etmiştir. Sonraki yıllarda, Halil Ağa isimli bir vatandaş tarafından yeniden yaptırılmıştır.Bu mescid Horhor Caddesi üzerindedir. Fatih Sultan Mehmed devrinde Kiremitçi Başı Pir Mehmed bin İlyas Efendi tarafından yaptırıldığı bilinir. Mehmed Efendi Bursa’daki camisine defnedilmiştir. Ancak oğlu bu mescidin haziresinde defnolunmuştur.
Kızılminare Camii‘nin önüne yapılan son cemaat yeri, apartman biçiminde olduğundan caminin görünümünü bozmuş, kubbeli olan cami arkada, minaresi arada kalmıştır. Caminin sağ tarafında da yine apartman görünüşünde bir bina vardır. Bu bina “Küçük Camii” olarak nitelendirilip içerisinde minberi vs. bulunmaktadır. Bu kısım sol duvarından bir kapı açılmış ve kubbeli asıl cami ile irtibat sağlanmıştır. Küçük caminin üzerinde imam evi vardır.Tek şerefeli minare, kubbenin sağ tarafında olup, sırlı kırmızı kiremit ile örülü olduğundan camiye Kızıl Minare isminin verilme sebebi olmuştur. Bu rengi hala korumakta olan minarenin külahı dahi orijinaldir. Abdest alma yerleri ile tuvaletlere dışarıdan girilmektedir.

Mescid girişindeki levhada caminin Mehmet bin İlyas tarafından 1521’de yaptırıldığı yazılıdır. Mescid alçak tavanlı bir girişten sonra kıbleye doğru uzanan dikdörtgen bir sahından ibaret ahşap bir yapıdır. Şerefeden yukarısı güdük olan kırmızı tuğlalı minare bu iki yapı arasında (eski cami ile yeni mescid arasında) kalır.

Mescidin klasik olarak ortada mermer mihrabı, sağda ahşap minberi, solda ahşap kürsüsü, kırmızı şeritli yeşil halısı bulunmaktadır. Tavan beyaz boyalı olup, uzunlamasına dikdörtgen alanın ilk girişteki bölümü üzeri hanımlar balkonudur. Mihrabın sağ ve solunda iki üstte iki altta olmak üzere dört ahşap pencere vardır. Sol duvardan eski camiye açılan kapıdan caminin içi görülür.

AKSARAY İLİNDEKİ KIZILMİNARE CAMİİ
Eğri Minare Yapılış Tarihi
Halk arasında Eğri Minare ya da Kızıl Minare olarak bilinir. 13’üncü yüzyıl Selçuklu eserlerinden olan Eğri Minare, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın babası I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1221-1236 yıllarında yaptırılmıştır. Minare, Horasan harcıyla yapıştırılmış kırmızı tuğlalardan yapılmıştır. Dört köşe bir kaide üzerine silindirik gövde, ince bir silme ile iki kısma bölünmüştür. Alt kısmı zikzak, üst kısmı mavi ve yeşil çini mozaiklerle kaplanmıştır. Bir şerefesi ve 92 basamağı olan Eğri Minarenin yüksekliği 30,6 metredir.Yaklaşık 800 yıldan beri ayakta kalan Eğri Minare, Selçuklu mimarisinin eşsiz örneklerinden biridir.