Zenbilli Ali Efendi niye Zenbilli ?

Zenbilli Ali Efendi Kimdir?

Osmanlı Devleti’nin yükselme döneminde; II. Bayezid-i Veli Han, Yavuz Sultan Selim Han ve Kanuni Sultan Süleyman Dönemlerinde toplam 24 sene şeyhülislam görevinde bulunan büyük veli…Bursa, İznik ve Edirne medreselerinde müderrislik vazifesinde bulundu. Müderrislik görevini bırakıp Şeyh Ebu’l Vefa Hazretlerine talebe olup, tasavvufta ilerlemiştir.

Zembilli Ali Efendi felsefe kelam tefsir gibi alanlarda eserler vermiş kısaca hakikat peşinde koşmuş çok yönlü bir islam alimi olan Fahreddin er-Râzî’nin soyundan gelmektedir. Babası Ahmed Çelebi Cemaleddin Aksarâyî’nin torunudur. Bu yüzden cemâlî ünvanıyla bilinir ve kaynaklarda Ali Cemâlî diye de geçer. Cemâlî ailesinden Çelebi Halife diye bilinen Cemâl-i Hlavetî isimli bir Allah dostu da bulunmaktadır. Ayrıca Zenbilli Ali Efendi Aksaraylıdır. İstanbul’daki Aksaray zannetmeyin, bizim iç anadolunun Aksaray’ı…

Peki soyundan, atasından dedesinden neden bahsettim bu kadar? Çünkü bir mesaj var: Eğer enerjinizi neslinize harcarsak, yani Allah rızası için nesil yetiştirirsek bu nesil büyüyerek çoğalır. Sadakayı cariye olur.

Zenbilli Ali Efendi’nin doğum tarihi net olarak bilinmemekle beraber 1444-1446 yıllarında doğmuş olduğu rivayet edilir.

Zenbilli Ali Efendi, ilk eğitimini, Pîrî Mehmed Paşa’nın dedesi Lârendeli Mevlana Hamza’dan almış. Sonrasında da İstanbul’a gelip Molla Hüsrev’in önünde diz çökmüştür. Sonrasında Bursa’ya gidip Bursa’da da eğitim almıştır. Kısaca; ilmin peşinden koşmuştur.

Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde çeşitli görevlerde bulunmuştur.

Kaynaklarda Zenbilli Ali Efendi, yani Ali Cemâlî kaynaklarda; fıkıh, edebiyat, dil, tefsir, hadis gibi alanlarda otorite olan vakur bir ilim adamı olarak geçer. Onun en büyük özelliği ise geldiği makamlardan ötürü tavazuu elden bırakmamış olmasıdır.
HACDA İKEN ŞEYHÜLİSLAM OLDU
Ali Efendi Hacda iken, Şeyhülislâm Efdalzâde Hamîdüddîn Efendi vefât edince, İkinci Bâyezîd Hân tarafından 1497 (H. 903)’de Osmanlı Şeyhulislâmlığı’na tâyin edildi. İkinci Bâyezîd Hân, Zenbilli Ali Cemâlî Efendi Hicaz’dan gelinceye kadar fetvâ işlerinin Sahn-ı Semân Medresesi müderrisleri tarafından yürütülmesini emretti. Ayrıca Zenbilli Ali Efendi’ye yeni yapılmış olan Bâyezîd Medresesi müderrisliğinde de vazife verildi. Bu tarihten sonra Şeyhülislâmların, Bâyezîd Medresesinde müderrislik yapması âdet hâline geldi.


YAVUZ SULTAN SELİM VE ALİ EFENDİ
Zenbilli Ali Efendi, dine uymayan her çeşit hükme ve karara şiddetle karşı çıkardı. Bir defâsında Yavuz Sultan Selim Hân Topkapı Sarayı hazînesi görevlilerinden yüz elli kişinin sorumsuz davranışlarından dolayı îdâmını emretmişti. Zenbilli Ali Efendi, bu kararı duyunca derhal Dîvân-ı hümâyûn’a koştu. Vezîrler ayağa kalkıp saygı ile karşıladılar ve baş köşeye oturttular.

Şeyhülislâmın dîvâna gelmesi âdet olmadığından, niçin geldiğini sordular. Pâdişâhla görüşmek istediğini söyledi. Durum pâdişâha arzedildi. Yavuz Sultan Selîm Han, huzûruna girmesine izin verdi. Arz odasına girip selâm verdi. Pâdişâhın hürmet göstermesinden sonra, gösterilen yere oturdu. Sonra pâdişâha; “Fetvâ vazîfesinde (şeyhulislâmlıkda) bulunanların bir işi de, pâdişâhın âhiretini korumak, onları dînen hatâ olan şeylerden sakındırmaktır. Yüz elli kişinin îdâm edilmesine pâdişâh fermanı çıktığını duyduk, öldürülmeleri için, dînen bir sebep tesbit edilmiş değildir. Bunların af buyrulması ricâ olunur.” sözü üzerine kızan pâdişâh; “Bu iş saltanatın gereğidir. Âlimler böyle işlere karışırsa devlet idâresi kargaşaya uğrar. Sorumsuzluklara göz yummak, beğenilecek tutum değildir. Bu işlere karışmak sizin vazifeniz değildir.” dedi. Zenbilli Ali Efendi, Pâdişâhın bu sözleri karşısında; “Bu karar âhiretiniz ile ilgilidir ve buna karışmak da bizim vazifemizdir. Eğer affederseniz ne iyi ne güzeldir.

Yoksa âhirette cezâya müstehak olursunuz.” Bu sözler, Pâdişâhın kızgınlığını yatıştırdı. “Affettik” diyerek lütuf göstermiştir.  Kendisine ve çevresindekilere yapılanlara bazen göz yuman Ali Efendi, konu mukaddesat olunca hiçbir şekilde taviz vermez. Yavuz Sultan Selim Han’ı Çaldıran Seferine teşvik eden de O’dur. Yine Yavuz’un Mısır Seferi’ni sonuna kadar desteklemiştir.

Ali Efendi’ye Neden Zenbilli Denilmiş?

Risâle-i Hırzü’l-mülük isimli eserdeki ifadelere göre Zenbilli Ali Efendi insanların işini kolaylaştırmaktan zevk alan birisiydi. Hatta bu yüzden kendisinden fetva almaya gelen insanların işini kısa sürede hallederdi. Evinin penceresinden zenbil sarkıtıp fetvaları alarak onları cevaplandırır sonra cevabını da zenbile koyar aşağı sarkıtırmış. Bu yüzden de kendisine zenbilli denilmiş.

Zenbilli Ali Efendi, kendi döneminde hayırseverliği ile de tanınan birisi imiş.  İstanbul’un değişik yerlerinde cami, mescid ve mektep inşa ettirmiştir. Maalesef onun yaptırdığı Alaca Mescid, Azapkapı caddesi açılırken yıkılmıştır. Müftü Ali Camii de mescid olarak yaptırılmış sonradan cami haline getirilmiştir ve Küçük Mustafa Paşa semtinde bulunmaktadır. Zeyrek yokuşunda da Ali Cemâlî mektebi bulunmaktadır. Bunun gibi sadakayı cariye niteliğinde başka eserleri de vardır.

Zenbilli Ali Efendi sadece cami mescid mektep yaptırarak değil, ilim yolunda kitaplar yazarak da gelecek nesillere enerji saçmış sadakayı cariye bırakmıştır. Eğer ona teşekkür etmek isterseniz Zeyrek’teki türbesini ziyaret edebilirsiniz.
Zenbilli Ali Efendi’nin; El-Muhtârât adlı eseri, bir fıkıh kitabı olup, çok kıymetlidir. Bundan başka; Muhtasar-ul-Hidâye, Âdâb-ül-Evsiyâ ve Risâle fî Hakk-ıd-Deverân adlı eserleri vardır.

1526 senesinde Hakk’a yürüyen Zenbilli Ali Efendi’nin kabri Fatih sınırları içerisinde yer alan Zeyrek yokuşunda kendi dergâhının bahçesindedir.

Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/zenbilli-ali-efendi

www.istanbultarih.com/uc-padisah-doneminin-seyhulislami-zenbilli-ali-efendi-128.html